Muhterem Müslümanlar!
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş ayı olan mübarek Ramazan ayınının son günlerine yaklaşmanın hüznünü taşırken, bir ömre bedel, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ne kavuşuyor olmanın sevinç ve heyecanını yaşıyoruz. 15 Eylül Salı'yı Çarşamba'ya bağlayan gece olan Kadir Gecesini büyük bir heyecanla bekliyoruz.
Cenab-ı Hakk, en büyük mucizesi olan Kur’an-ı Kerim’i, Peygamber Efendimize mübarek Kadir gecesinde indirmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de başlı başına bir sûre olan Kadir gecesi hakkında Yüce Rabimiz şöyle buyurmaktadır: “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”[1]
Aziz Mü’minler!
Bir ömre bedel ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur’ân-ı Kerîm’in eşsiz mesajlarını anlamaktan geçer. Bu itibarla, Kadir Gecesi; Kur’ân-ı öğrenme ve Rasûlüllah’ı tanıma, onların öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terketme vesilesi kabul edilmelidir.
Değerli Mü’minler!
Kadir gecesi demek, büyüklük ve şeref gecesi demektir. Bu gecede yapılan ibadetler, içinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Ebû Hüreyre (r.a)'ın rivâyet etmiş olduğu hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır"[2]
Kadir gecesini tam bir gönül uyanıklığı ile Kur’an-ı Kerim okuyarak, namaz kılarak, tevbe ve istiğfar ederek, salavatı şerife getirerek, büyüklerimizi, akraba ve yoksulları sevindirerek, geçmişlerimizi rahmetle anarak geçirmek her müslümanın görevidir. Zira Allah’ın rahmetinin en çok tecelli ettiği bir gecedir Kadir gecesi…
Aziz Cemaat!
Bu mübarek geceyi gafletle geçirmeyelim. Bu gece; Yüce Allah’a, bizlere bilgi, anlayış ve ihlâs vermesini, doğruyu bulduktan sonra kalplerimizi saptırmaması ve bizi affetmesi için dua edelim. Acı ve sıkıntı içindeki yüzlerin gülmesi ve göz yaşı dökerek yaşamak zorunda kalan insanların kurtuluşu için neler yapabileceğimizi düşünelim.
Hutbemizi, Peygamber Efendimizin Hz. Aişe annemize bu gecede yapılmasını tavsiye ettiği duâ ile bitirelim. “Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet”[3]
Mübarek Kadir Gecenizi tebrik eder, size ve bütün mü’minlere hayırlar getirmesini Yüce Mevlâmızdan niyaz ederim.