• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/vehbiaksit
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=5321561576
  • https://www.twitter.com/vehbiaksit
  • https://www.instagram.com/vehbiaksit
  • https://www.youtube.com/channel/UC5S_skAvSgjSjx7-XW1KjAw
VEHBİ AKŞİT

Vehbi Akşit Çekmeköy Müftüsü

Kategoriler
Site Haritası
ŞİFÂ-İ ŞERİF DERSLERİ




Saat
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Aile Hayatı

Fransızca Site

İngilizce Öğreniyorum
Kaleiçi Camii sanal tur
Adım Adım Hac
İbrahim Halveti
ibrahim halveti
Vav ve Elif

Bedirhan Gökçe'nin dilinden İstiklal Marşı

BEDİRHAN GÖKÇE-
MEHMET AKİF’İ VE İSTİKLAL MARŞININ NASIL YAZILDIĞINI-
NE ANLATMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ

 

Herkes empati yapmadan bu olayı anlayamaz.

Teklif edilen para 500 cumhuriyet altını.

O günkü milletvekili maaşı 8 altın.

Akif şunu deseydi Akif’liğinden ne kaybederdi.

-Tamam 500 altın güzel. Eğer ki kazanırsam yarısı benim, yarısı milletimin. 250 altın. 500 altın bir servettir.

8 altına karşılık milletvekilinin aldığı maaşı koy. 500 altını koy. Servet. % 10 nunu alsaydı, % 10 nunu ben alayım deseydi, halimi vaktimi düzeltirim. Ya kim ne diyebilirdi? Yâ, alkışlanırdı yine… Alkışlanırdı, denirdi ki vay fedakârlığa bak.

500 altından bahsediyoruz. Bugün Akif’i konuşurken birileri Akif’i silikleştirmeye, kaybetmeye çalışırken, şöyle bir kesim var bizim ülkemizde. Hala mantalitesini çözebilmiş değilim.

İstiklal marşımız var baş tacı.  Akif yok. Kim yazdı bu şiiri.

Bu şiir hangi ruh haliyle yazıldı?

Evet, Atatürk diyor ki:

-         Niye yazmadı Akif?

Çünkü Atatürk nereden biliyor? Atatürk biliyor ki, 1915 senesinde Çanakkale şiiriyle cepheden cepheye gezen bu şiirle, millet, asker ayağa kalktı. Biliyor.

Eş hele bir dağları örten karı:
Ot değil onlar, dedenin saçları! 
,,,,,

Sendeki coşkunluğa el şaşmalı! 
Haydi git evlâdım, uğurlar ola.

Şimdi Akif’in asker üzerinde, millet üzerinde, toplum üzerindeki o yiğit tarafını, o kalem tarafını Atatürk biliyor. Diyor ki

-         Git söyle,

Hamdullah Suphi söylüyor. O da yetmiyor, sonra diyor ki Hasan Basri’ye

-         Ya senin iyi arkadaşın, sen söyle. Hatta Hasan Basri, muziplik olsun diye şiir yazıyorum diyor.

-         Ne şiiri, diyor,  İstiklal Marşı’nı diyor.

500 altın veriyorlar diyor, ben yazıyorum diyor. Muziplik olsun diye.

-Sen bunu nasıl yazarsın Hasan Basri, İstiklal Marşı’nı parayla…

- E diyor, Sen yaz.

- Ben diyor, parayla yazmam.

- Tamam diyor, ben konuşacağı, para almayacaklar.

Halbuki Hamdullah Suphi ile falan konuşmuşlar.

Ve diyor ki O İstiklal Marşı’nın denildiği andan itibaren,

-         Tamam diyor, yazacağım,

724 tane şiir gelmiş. Hızla geçiyorum. 6 tanesi beğenilmiş. Kısmet işte. Kemalettin Kamu’lar, Kazım Karabekir’ler var. Hani sıradan kalemler de değil o öne çıkanlar yani.

Diyordu ki, benim evdeydik, çaya gelmişti. Çaya gelmişti ve bir an kalktı. Hocamın biraz önce bahsettiği o kuşçubaşı eşrefin anlattığı hikaye ile aynı.

Duvarlara daldı. Ben diyor anladım, Akif’in hallerinden bilirim. Akif yazacak bir şeyler. Hiç karışmadı diyor. Köşeye çekildim çay içiyorum. Benim dip odaya gitti. Dip odayı gitti garip sesler çıkarıyor dedi. Akif’in içinden, şöyle bir güğüm kaynatırsın ya, bir şey geliyor diyor. Akif’in o halini bildiğim için hiç girmedim. Bir şeyin var mı da demedim. O İstiklal Marşı’nın O karın ağrısı onda başlamış. Sonra diyor dışarı çıktı. Görüşürüz dedi, sonra çıktı gitti. Ben diyor hemen ışığı aldım gittim odaya. Ya bu nereye yazdı. Ne yazdı, bir şey yazdı. Baktım diyor hiçbir şey yok. Kalem bulamamış ve tırnağı ile duvarı kazımış. İlk mısrayı “Korma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,” O nasıl bir hal artık. O nasıl bir halse belki bugün bir çoğumuzun aklının hafsalasının almayacağı bir halle bunu yazıyor. Ondan sonra tam iki gün sürecek İstiklal Marşı’nın yazılması. Oradan Tacettin dergahına gelirken ki süreç, ceplerine doldura doldura, yüreğine doldura doldura, kalkıp O Bahtiyar Vahabzade’nin ifadesiyle.

-         Men inanmirem kalemiyle yazdığına, birisi kulağına söyledi. Bir çırpıda yazdığı yerler var, donup kaldığı yerler var. İstiklal Marşı’nı bu ruhu bilmeden okumaya kalkarsak çözemeyiz.  Ve öyle bir haldi ki , uykunun arasında uyanıyordu. Kendi hatıraları var, Tacettin Dergahında yazarken. Bazen  beynimden geçenlere kalemim yetişmiyordu. Kendi halinden anlıyoruz. Ya kolay değil işte, Bedr’e denk tutmak. Ka’be’ye denk tutmak. Bunlar Akif gibi dindar bir adamın söyleyeceği sözler mi? Ben şimdi İstiklal Marşını anlatırken aranın kesilmemesini istiyorum.

Bu şiir öyle başlamalı ki o başlangıcı ile beraber, O an dedim ki diyor Hasan Basri’ye daha sonra, Dedim ki diyor, odaya girdiğimde, Şu an İslam aleminde benim omuzlarımdaki ağır yükü hisseden bir ikinci insan var mıdır bu milletin İstiklal Marşı’nı yazacak. O halle beraber bir hal geldi gözümün önüne, o mağara geldi. Evet o mağarada ne demişti.

-         Korkma Ya Ebabekir, Allah bizimle… Evet, Korkma diye başlamalı, Allah bizimle diye başlamalı, Çünkü bu milletle beraberdir Allah. Vadi var Kur’an’da. İşte o yüzden diyor şiir öyle başladı.

Ve şiirin ilk bölümünü Akif cepheye yazar:

Şiiri böyle bir dinlesinler lütfen..

Cepheye der ki,

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

 

Askere diyor ki, cepheye;

Geriye dön bir bak, eğer ki diyor bu Anadolu coğrafyasında bir tane evin lambası yanıyorsa, eğer birinin ocağı yanıyorsa Korkma

Bu Osmanlıdan geriye kalan bir ev kalmışsa diyor korkma… bu millet arkandadır sakın ha korkma.

İkinci kıta dönüyor bayrağa, diyor ki.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Bak kurban olayım var burada. Hani çatma kurban olayım değil ya, elini ayağını öpeyim var. Tamam kırgınsın biliyorum. Biz sana layık olamadık biliyorum. Çok yıktık seni, biliyorum. Ama ne olur, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal. Ya şu kahraman ırka bir bak, bir gül ya.. bir şey ver onlara. Bu ne hiddet bu celal.
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Bu lafı ceplerine koysun herkes. Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Bayrağa da bir gözdağı var burada.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Bu millet Allah’tan başka bir hak bilmemiştir. Sen bu millete tavır koyamazsın der bayrağa.

Üçüncü kıta

Ben ezelden beri hür yaşadım hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.

Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım.

Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.

Siz beni görmediniz mi Çanakkale’de.. Siz benim nasıl yiğit nasıl gözü kara, ölümü hiçe sayan tavrıma şahit olmadınız mı Çanakkale’de…

Kendi kendine söylüyor bunu. Kendine gel diyor. Kendi üzerinden bizim millete…

Dönüyor tekrar, diyor ki:

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar

Velev ki batının bütün cephesini şöyle bir kuşatan çelik duvarlar olsun. Benim de iman gibi dolu serhaddim var. Ulusun korkma, nasıl böyle bir imanı boğar? Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar?

Bakın diyor, garbın afakı alayı çelik tabya olsa.. her taraf çelik olsa. Ya senin göğsündeki iman neyle geçilebilir? Geçilebilir mi sen inandığın zaman. Sonra Ulusun cinas var burada. Edebiyatta buna cinas denir. Sen ulusun büyüksün. Bir de bırak köpek gibi ulusun. Ulusun korkma sen yücesin, sen nasıl korkarsın. Öbür tarafta bırak ya ulusun korkma. İki manayı çıkarmak lazım burada. Burada bir köpeği bir canavarı işaret ettiğini nereden anlıyoruz. Medeniyet dediğin Avrupa senin bitmek üzere, can çekişiyor, tek dişi kaldı. Canavar diyor çünkü, korkma sen böylesin.

Sonra dönüyor millete diyor ki:

Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın.

Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın

Çünkü akın çok hayasızca, batı hiç ahlaklı edepli bir savaşın içine girmedi denilebilir. Ama hiç hayasızca akın yapmamış tek milletiz diyebiliriz geçmişe dönüp baktığımız zaman.

Doğacaktır sana vaaddiği günler Hakk’ın.

Valla ne diyor Kur’an’da Müslümanlara… Siz inandığınız sürece Allah size destek verecektir. Siz yeter ki inanın. Kim bilir yarın belki de yarından da yakın. Diyor.

Sonra dönüyor askere, gençlere….

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı

Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı,

Ya verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Burada Akif bize diyor ki, toprak başka bir şey, vatan başka bir şey,

Sen buraya toprak diyerek basamazsın. Altında senin nice deden yatıyor. Ya onlara karşı senin bir tarihin olması lazım. Ve burada bize, belki de hepimize şunu hatırlatıyor.

Ya kardeşim sen alevi olabilirsin, sünni olabilirsin. A parti B parti C parti olabilirsin. Sen hepiniz türkü kürdü arabı sizin ceddiniz burada ya. Bura için kendinize bir gelin ya…

Verme diyor sonra, belki yarın öbürgün vatanı parayla satacaklara verme diyor. Dünyaları alsan da.. burdaki dünya teması var.bu cennet vatanı

Sonra dönüyor herkese sesleniyor. Aklı olan kim bu cennet vatanın uğruna feda olmaz ki?

Ya bir parça aklı varsa.

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda.

Ya şu bir avuç toprağı al diyor, sık sana şehit kanı çıkar. Bu toprak böyle bir toprak. Canı cananı bütün varımı alsın da hüda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda… Ya diyor Allah aşkına kendine gel. Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda. Ve her tarafından şehit kanı çıkar ve fışkırırken. Allah diyor benim canımı alsın. Benim sevdiklerimi alsın. Ama diyor beni bu dünyadan cüda eylemesin. İnsan bütün sebepleri kaybettikten sonra, çevrendeki her şey biterse, ne derler, esbap süküt ederse. Sebepler biterse ne yapar, Hastasınız. Hastaneye gittiniz, doktora doktora doktora. Bulamadın, cinci hocaya öbür hocaya… bütün sebepler başka yere gitti. Baktın başka çare yok. Naparsın. Dua edersin. Allah’tan başka kapı yok dersin. Akif de öyle yapıyor.

Geliyor diyor ki:

Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli

Bu ezanlar… Ki şehadetleri senin dininin temeli

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

Ya rabbi diyor, namahremin eli değmesin. Bu ezanlar susmasın. Bayrak indi ezan sustu sen yoksun. Ya bu ezanlar zaten senin dininin şehadeti yani. Buraya namahrem el değerse hepsi gidecek. Sen diyor tek bunu istiyorum. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Bu ses dursun. Ki eğer bu ses durursa o zaman vecd ile bin secde eder varsa başım. Onun cevabıdır zaten. O zaman vecd ile bin secde eder başım. Her cerihamdan ilahi boşanır kanlı yaşım. Fışkırır yerden mücerred gibi yerden naşım. O zaman yükselir belki arşa değer başım. Yani öyle olursa diyor, bu ezanlar okunursa, o zaman toprağın altındaki şehit, o üzerindeki cerahatini dökmesi ile beraber, ki eğer varsa onun mezar taşı, hatta o mezar taşı bile bin kere secde eder diyor eğer varsa. Yoksa bile o cerahatinden boşanan kan ruh olarak fışkırır gökyüzüne çıkar. O zaman işte belki de benim yükselerek arşa değer belki başım.

Sonra dönüyor bayrağa akif

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal

Burda çünkü böyle bir hava var. Akif in o başta dediği nazlı hilal burada bakıyorsunuz şanlı hilaldir. Ya tamam sen nazlandın, kırıldın falan ama dur bir dakka yani

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal

Ne dedi başta,

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Sonra geldiğinde olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal

Ebediyyen sana yok ırkıma yok izmihlal

Emin ol diyor, ne sana ne de bu aziz millete izmihlal yok. Buna emin ol

Neden mi? Çünkü hür yaşamış bir milletin hürriyet dibine kadar hakkıdır. Hür yaşamış ve Allah’tan başka bir rab tanımamış bir milletin de bağımsızlık dibine kadar hakkıdır.

Bundan dolayıdır ki,

Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet.

Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal.

Bu şiiri biz bugün böyle anlayamadığımız için, işte o gün meclis bu yüzden ayaklanıyor. O gün meclis istiyor, bir daha okunuyor. Çünkü o günkü şartları herkes biliyor. Akifin ruhu.. Atatürke diyorlar ki, neresini en çok beğendin. Diyor ki şu son iki mısra var ya.. bu herşeyi anlattı diyor.

Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet,

Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal.


Yorumlar - Yorum Yaz
30 Cüz ve Mesajlar
Ses Gazetesi Yazılarım
Hadislerle İslam
Günlük Program
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam104
Toplam Ziyaret3599545

Uymazsan Trafige

Dini Bilgiler
Google Translate
Her Güne Bir Ayet ve Hadis

Siyer Araştırmaları Merkezi



İslam Ansiklopedisi
Hava Durumu
Diyanet Namaz Sitesi
Diyanet PDF
Kuran Elif Bası