1. BÖLÜM
| |
Bu yazıda, önce çok kısa olarak Belçika1 hakkında bilgi verilecek ve ardından ülkedeki eğitim sistemi genel olarak ortaya konacaktır. Daha sonra da ilk ve orta dereceli okullarda okutulan Din ve Ahlak derslerinin statüsü ve Fransız Topluluğundaki ders programları ile öğretim yöntemleri açıklanacaktır. Bu yapılırken önce genel bilgi sonra özet bilgi ve yorum verilecek ayrıntılar ekler kısmında gösterilecektir.
Günümüz dünyası hızlı değişimlere sahne olmaktadır. Ulaşım ve iletişim araçlarının gelişmesi dünyamızı küçültmüş, sorunlara ve olaylara uluslararası bir nitelik kazandırmıştır. Artık dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen bir olay, anında diğer ülkelerde duyulmakta, nedenleri tartışılmaktadır. Farklı ulusları bir araya getiren örgütler, tüm ulusları ilgilendiren kararlar almakta, dünya kamuoyunun oluşmasına neden olmaktadır. Dünya kamuoyu bazen o kadar etkili olmaktadır ki, uluslar kendi sorunları hakkında karar alırlarken dünya kamuoyunun etkisini göz önünde bulundurmak durumundadır.
Bilim ve teknolojideki gelişmeler, insan hayatını ve insanın yetiştirilmesi süreci olan eğitimi çok yakından etkilemektedir. Ekonomik, sosyal ve kültürel şartların etkisi altında kalan eğitim sistemleri birbirlerini etkilemekte ve ister istemez değişiklikle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle ülkeler eğitim sorunlarının nasıl çözümleneceğine dair sürekli araştırmalar yapmakta ve projeler hazırlamaktadır. Bu durum, sadece geri kalmış ya da kalkınmakta olan ülkelerde değil tüm ülkelerde aynıdır.
Eğitimde reform çalışmalarının evrensel bir boyut kazandığı dünyamızda ulusların eğitim sorunlarında benzerlikler göze çarpması doğaldır. Her ulus sorunlarını kendi şartları içinde çözümlese de çözüm yolları üzerinde başka ulusların yaklaşımlarını göz önünde bulundurmaktadır. Bununla ilgili farklı ve benzer sorunların çözümünde işbirliği yapmak, farklı görüş ve anlayışları uzlaştırmak için bazı uluslararası örgütler kurulmuştur. Birleşmiş Milletlere bağlı U.N.E.S.C.O. (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim Kültür Örgütü) ve U.N.I.C.E.F. (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) vb. örgütler dünyadaki eğitim sorunlarına çözümler aramak amacıyla uluslararası etkinlikler yapmakta, dokümanlar hazırlamaktadırlar.
Bir disiplin olarak Mukayeseli Eğitim Bilimi yukarıda anlatılanları gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu sebeple mukayeseli eğitim, toplumlarda mevcut eğitim sorunlarını ve bunları doğuran nedenleri, diğer toplumlardaki benzer etkenlere değinerek belirleyen, yorumlayan bir inceleme ve araştırma alanı olarak tanımlanmaktadır2.
Türkiye\'de mukayeseli eğitim alanındaki çalışmalarda daha çok ülkelerin eğitim sistemleri genel olarak ele alınmıştır. Çeşitli ülkelerdeki din eğitimi uygulamaları ile ilgili çalışmalar ise oldukça az ve yüzeyseldir. Halbuki, sağlam bir mukayese için, çeşitli ülkelerdeki din eğitimi ile ilgili uygulamaların bilinmesinde yarar vardır.
Bu amaçlar doğrultusunda, bu yazıda Belçika’da ilk ve orta dereceli okullardaki din ve ahlak öğretimi tanıtılacaktır. Avrupa ülkeleri arasında Belçika’nın din eğitimi açısından özel bir konumu vardır. Ülkede Katolik eğitiminin etkiliğinin yanında, örgün eğitim ders programlarında zorunlu din ve ahlak dersine yer vermesi bakımından da Belçika’nın durumu incelemeye değer durumdadır.
Belçika Hakkında Genel Bilgiler
Nüfus: Belçika 1830 yılında kurulmuş bir kuzey Avrupa ülkesidir. Yüzölçümü 30 519 km ve nüfusu 1995 yılı itibariyle 10 130 574 ‘dür. Ülke nüfusunun % 57 sini oluşturan Flamanlar Germen ırkından olup Flamanca (Flemenkce) konuşurken, nüfusun % 42 sini oluşturan ve Latin ırkından gelen Valonlar ise Fransızca konuşurlar. Doğuda Almanya sınırına yakın bölgede oturan ve Almanca konuşanlar çok küçük bir azınlığı oluştururlar. Ülkede konuşulan bu üç dil de resmi dildir. Avrupa’da nüfusu artmayan, hatta yavaş yavaş azalan ülkeler arasında yer alan Belçika’nın nüfus yoğunluğu ise kalabalıktır3.
Devlet Yapısı: Bölge ve topluluklar üzerine kurulmuş federal bir devlet olan Belçika Krallığı anayasal bir monarşi rejimi ile yönetilmektedir4. Belçika’nın devlet yapısı oldukça karmaşıktır. Son yirmi yıldır devletin siyasi, yasama ve idari yapıları federal bir sisteme göre gelişmektedir. Ülkede, siyasal birlik rejimi yerine, yetkilerin, belediyeler, eyaletler, bölgeler ve kültürel topluluklar ile merkezi otoriteler arasında dağıtıldığı bir idari rejim uygulanmaktadır. Genel olarak, topluluklar ve bölgeler birer politik kurum olarak kabul edilirler. Bu kurumlar, karar yetkisi olan, seçimle işbaşına gelen bir meclise, kendi mali yönetimine ve yürütme gücü olan bir icra organına sahiptir.
Anayasa, Belçika’da üç topluluğun ve üç bölgenin
varlığını kabul etmektedir. Topluluklar; Fransız, Flaman ve Alman
Topluluklarıdır. Topluluğu belirleyen temel unsur kültür ve dildir.
Bölgeler ise: Valon, Flaman ve Brüksel’dir5.
EĞİTİM SİSTEMİNİN YAPISI
Belçika’da 1988 yılından itibaren eğitim, topluluk yönetimlerinin yetki alanı içindedir. Sadece şu 3 konu merkezi devletin sorumluğundadır: 1. Zorunlu eğitimin başlangıç ve bitişini belirleme. 2. Diplomaların verilmesi için gerekli asgari şartların belirlenmesi. 3. Emekli ödeneklerinin planlanması6. Ülkede şu anda birisi Fransız diğeri Flaman Topluluğuna ait olmak üzere iki Eğitim Bakanlığı bulunmaktadır7. Anayasanın 17. maddesi ve 29 Mayıs 1959 tarihli “Eğitim Sözleşmesi” : “Pacte Scolaire” eğitim-öğretim esaslarını belirler. Bu esaslar çerçevesinde eğitim sisteminin durumunu şöyle özetleyebiliriz.
1. Anayasa, “Öğretim serbesttir. Her türlü kısıtlayıcı önlem yasaktır. Suçlar ancak kanunlarla cezalandırılır. Devlet tarafından finanse edilen eğitim, kanunla düzenlenir.“der. Belçika’da öğretim kurumları açmada hiç bir kısıtlama yoktur. Herkes bu amaçla faaliyet gösterebilir, okullar, kurslar açabilir. Ancak, devletin resmen tanıdığı diploma ve unvanları vermek ve devlet destekleme yardımlarından yararlanmak isteyen okullar, yapılarını kanunlarda belirtilmiş şartlara uydurmak zorundadır8. Bu şartları yerine getirmek çok zor değildir.
2. Bir öğretim kurumunun yetkilisi, o kurumun düzenlemeden sorumlu özel veya tüzel kişisidir. Yürürlükteki yasal esaslar çerçevesinde, her düzenleyici güç, uygulanacak eğitim programlarını, öğretim yöntemlerini, ders kitaplarını, çalıştırdığı personelini belirlemekte tamamen serbesttir.
Devlet müfettişlik kurumu, bu sektördeki öğretim kurumlarında yapılan eğitim seviyesinin yükseltilmesi yolunda çalışmalar yapar. Özel öğretim kurumları teftiş sistemlerini kendileri kurarlar.
3. Anayasal özgürlük gereği, Belçika’da öğrenim, aşağıdaki güçler tarafından düzenlenmektedir.
A. Fransız ve Flaman Toplulukları tarafından düzenlenen okullar.
B. Topluluklar tarafından ödenekle desteklenen (finanse edilen) okullar; Bunlar da,
a. İl idarelerinin (province) açtığı okullar.
b. Belediye okulları.c. Özel kurumlar tarafından açılan okullar.
d. Özel kişiler tarafından açılan okullar.
C. Özel paralı okullar.
Yukarıda
belirtilen özel kurumları biraz açıklamakta yarar vardır. Bu türdeki
okullar, kar amacı gütmeyen dernekler tarafından düzenlenmektedir ve
büyük bir çoğunluğu Katolik okullarıdır. Katolik okullarından başka
ilkokul düzeyinde birkaç Protestan okulu, Müslümanların yaklaşık 200
öğrenci kapasiteli bir ilkokulu, Yahudilerin ilk ve ortaöğretim
seviyesinde bir kaç okulunun yanı sıra hiç bir dini cemaata bağlı
olmayanların (laiklerin) da özel okulları bulunmaktadır9.
Bu okullarda görev yapan personel, işletme, araç gereç, bina yapım ve
tefrişi ile ilgili giderler topluluk bütçesinden karşılanmaktadır.
Bunun yanında çok az sayıda özel kurum ya da kişiler tarafından açılan
paralı okullar da bulunmaktadır. Özel okulların içinde Katolik
okullarının çok olmasının sebeplerinden bazıları şunlardır; ülkenin
güçlü bir Katolik gelenekten gelmesi, Kilisenin sosyal ve eğitim
alanlarında iyi örgütlenmiş ve yıllardır okullarında belli bir öğretim
kalitesini yakalamış olmalarıdır. Bu okulların dağılımı konusunda bir
fikir vermesi açısından önce Fransız bölgesindeki 1993-94 öğretim
yılındaki öğrenci sayılarına bakalım10.
Aşağıdaki Tablo’daki Özel okulların hemen hemen tamamı Kiliseye bağlı
Katolik okullarıdır. Buna göre, Kilise Okulları tüm öğrencilerin
yarısına yakınını eğitmektedir.
Fransız Topluluğu okulları 1993-94 Öğretim yılı istatistikleri
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
| | | | | |
Bir de, Flaman Topluluğu 1996-97 öğretim yılındaki istatistiklerine göz atalım11. Flaman Topluluğunda, öğrencilerin % 69.2’si özel okullarda okumaktadır. Bu okulların çoğunluğu Katolik okullarıdır.
Eğitim Seviyesi | Topluluk okulu | İl idaresi | Belediye | Özel kişi ve kurum | Toplam öğrenci |
Okul öncesi | 32.741 | 255 | 48.898 | 171.149 | 253.043 |
% | 12.9 | 0.1 | 19.3 | 67.6 | 100 |
İlkokul | 57.087 | 932 | 91.816 | 267.534 | 417.369 |
% | 13.7 | 0.2 | 22.0 | 64.1 | 100 |
Ortaöğretim | 74.026 | 13.568 | 25.336 | 334.845 | 447.775 |
% | 16.5 | 3.0 | 5.7 | 74.8 | 100 |
Toplam | 163.854 | 14.755 | 166.050 | 773.528 | 1.118.187 |
% | 14.7 | 1.3 | 14.8 | 69.2 | 100 |
Bu yazıda, il idareleri, belediyeler ve topluluklar tarafından düzenlenen okullara resmiokul, özel kişi ve kurumlarca açılan okullara da özel okul denilecektir.
4. Bu okul sistemi sayesinde herkes istediği inanç ve düşüncedeki bir öğretim kurumunda öğrenim yapma imkanına sahip olmaktadır. Anayasa’nın 17 maddesi 1. bendi şöyle demektedir: “ Topluluklar velilerin özgür seçimlerini garanti eder. Topluluklar tarafsız (nötr) bir öğretim düzenler. Tarafsızlık (nötr olma), öğrencilerin ve velilerin felsefi, ideolojik ya da dini anlayışlarına saygılı olmak demektir. Resmi güçler tarafından düzenlenen okullar, zorunlu öğretimin sonuna kadar, tanımış dinlerden birisine ait din ya da dini olmayan ahlak (derslerinin) öğretimi arasında seçme imkanını sunmak zorundadır.”
5. Anaokulları 2,5 yaşındaki öğrencileri okula kabul eder. İlkokul 6 yaşında başlar ve ikişer yıllık 3 dönemden toplam 6 yıldır. 6 yıllık ortaöğretim;
a. İkişer yıllık 3 dönemi (2+2+2) kapsayan (yeni) I. tip öğretim,Ortaöğretimde dört tür okul bulunmaktadır, bunlar;b. Üçer yıllık 2 dönemi (3+3) kapsayan (eski) II. tip öğretim olmak üzere ikiye ayrılır.
a. Genel öğretim,6. Zorunlu öğretim 6 ile 18 yaş arasındaki çocuk ve gençleri kapsamaktadır. Bunun 15 ya da 16 yaşına kadar olan bölümü tam zamanlı, diğer kısmı yarı zamanlı öğrenim olabilir13. Belçika yasaları bu zorunlu öğrenim çağında ev öğretimini de kabul etmektedir. Bu tip öğrenciler öğretim yılı sonunda sınava girerler14.b. Teknik öğrenim,
c. Mesleki öğrenim,
d. Güzel sanatlar öğrenimidir12.
7. Yüksek öğrenim, üniversitelerde ve üniversite statüsünde olmayan yüksek okullarda yapılır. Üniversiteye giriş genel ve teknik lise mezunları için bir kaç teknik okul dışında sınavsızdır. Öğrenciler ortaöğrenimde aldıkları diplomalara göre istedikleri fakülte veya yüksekokula girebilir. Fakat, istatistiklere göre, üniversiteye kayıt yaptıranların ancak % 29’u mezun olabilmektedir15.
Ülkenin en eski üniversitesi 1426 yılında kurulan Louvain (Leuven) Katolik Üniversitesidir. Bugün, bu üniversite birisi Fransızca diğeri Flamanca eğitim veren iki ayrı üniversite haline gelmiştir. Yine Fransızca ve Flamanca eğitim yapan 2 adet Özgür Brüksel Üniversitesi bulunmaktadır. Bunlardan başka Katoliklerin birçok üniversite ve yüksekokulları, Protestanların içinde sadece İlahiyat Fakültesi bulunan bir üniversiteleri ve bir kaç tane yüksekokulları vardır. Ayrıca Gent, Antwerpen, Mons ve Liège Üniversiteleri de Topluluklar tarafından düzenlenmektedir.
8. Zorunlu öğrenim çağı boyunca öğretim parasızdır16. Yüksek öğrenimde ise belli bir harç alınmaktadır. Ancak bunun büyük bir kısmı yine sigorta, sosyal yardım vb. fonlardan öğrenci velisine geri ödenmektedir.
9. Avrupa Topluluğunun 1976 yılında aldığı bir kararla kadınlar, iş bulmada, çalışma hayatında, eğitimde ve meslekte ilerleme alanlarında erkeklerle aynı haklara sahip olmuşlardır. Bunun bir sonucu olarak okullarda kız ve erkek çocuklarının karışık okuması kararlaştırılmıştır. Ancak hala belli sayıda sadece kız veya sadece erkeklerin devam ettikleri özel Katolik okulları bulunmaktadır17.
DİNİ TOPLULUKLAR VE EĞİTİM
Belçika halkının büyük bölümü Hıristiyan Katolik’tir. Yapılan değişik anketlerin ortalamasına göre halkın; % 65‘inin Katolik18; (80 ila 100 bin arasında) % 1 Protestan19; (40 bin civarında) % 0,4 Yahudi20; (350 bin civarında) % 3,5 Müslüman21; % 7 ateist (tanrı tanımaz); % 22 agnostik22 (tanrının varlığı ya da yokluğu konusunun tam olarak bilinemeyeceğini söyleyenler) olduğu söylenebilir. Katoliklerin içinde Kiliseye devam edenlerin oranı ise % 18 civarındadır. Yine Flaman bölgelerinde Kiliseye bağlılık Valon bölgelerine göre daha fazladır. İki dil konuşulan başkent Brüksel’de Kiliseye bağlılığın giderek zayıfladığı görülmektedir23.
Din özgürlüğünün büyük önem taşıdığı Belçika’da şu anda resmen tanınan dinlerden Katoliklik ve Protestanlık 1802 yılı, Anglikan 1870 ve Ortodoks 1985 ve Yahudilik 1808 yılında tanınmıştır. Bu dinlerin dini ve eğitim işlerini kendilerini resmen temsil eden kurumları yürütmektedir. 19 Temmuz 1974 yılında tanınan İslam dinini resmen hangi kurumun temsil edeceği belli olmadığı için Müslümanlar bir çok yasal haklarını kullanamamaktadır24. Şu anda, 1992 yılında Adalet Bakanlığınca25 atanan 16 kişilik bir “Belçika Müslümanları Yürütme Kurulu”26 daha çok İslam din dersi öğretmenleri ile ilgilenmektedir.
Bir yazarın27 belirttiği gibi Belçika, bir kaç yüzyıldır devam eden laikler ile Katolikler arasındaki çatışmadan kurumsal çoğulculuğa ulaşmış bir ülkedir. Ülke derin bir Katolik kültürden gelmektedir. Ülkedeki okullarda, kimin sözünün geçeceği konusundaki laiklerle Katolikler arasındaki çatışmalar tarihe “okul savaşları” adıyla geçmiştir. Bunların ilki 1840’larda başlamış28, son olarak 29 Mayıs 1959 yılındaki “Eğitim Sözleşmesi” ile ortak bir noktaya ulaşılmıştır. Ancak buna rağmen tartışmalar hala sürmektedir. Tartışmanın temelinde, Katolik Kilisesinin okulları ve Kilisenin eğitime etkisi ve devletin (Bakanlıkların ve belediyelerin) özel Katolik okullarına para yardımı yapıp yapamayacağı tartışması yatmaktadır. Bugün okulların yarısından fazlasını elinde tutan Katolik Kilisesi kendisinin eğitimin hizmetinde olduğunu ve eğitim görevini paylaştığını söylemektedir29. Fakat Kilise mi eğitimin hizmetinde yoksa eğitim mi Kilisenin emrindedir30? Bu tartışılmaktadır31.
1960’larda tüm siyasi partiler, Kilise-politika tartışmasına katılmışlar ve sonunda çoğulculuğa izin vermeyi sadece sözde değil, uygulamada da benimsemişlerdir. Dindar veya hümanist olmak, belirli bir siyasi partiye katılmak için bir engel olmaktan çıkarılmış, Belçikalılara tanınan tüm hak ve özgürlüklerden herkesin hiç bir ayrım yapılmaksızın yararlanması kararlaştırılmıştır32.
1959 yılındaki “Eğitim Sözleşmesi” ne göre, okul açmak serbesttir. Şartlarını yerine getiren her eğitim kurumu devlet yardımını alabilir33. Ayrıca Anayasanın 181. Maddesine göre devlet, resmen tanıdığı dinin resmi temsilcilerine (culte) dini çalışmalar için yıllık bütçeden pay ayırır34. Herhangi bir dini kabul etmeyen laikler de aynı yardımı “kar amacı gütmeyen dernekler” statüsü çerçevesinde almaktadırlar. Ancak laikler kendilerinin de, din dışı insancı (humanist) felsefe üzerine kurulmuş bir topluluk olarak kabul edilerek, aynı hakka sahip olmaları konusunda çalışmalar yapmaktadırlar35.
Ülkedeki çoğunluğu oluşturan Katolikler, kiliseleri, sendikaları, sigorta şirketleri, hastaneleri, yazılı ve sözlü basın kuruluşları, eğitim kurumları, sosyal ve yardım kurumları, kültürel ve ticari çalışmalarıyla ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatında etkin bir rol oynamaktadır36. Özellikle eğitim kurumlarının yarısından fazlasını elinde bulunduran Katolik Kilisesi kendi okullarında daima dini havayı yaşatmaya çalışmaktadır.
Dini hava sadece Kiliseye bağlı okullarda değil hayatın her alanında etkisini göstermektedir. Bir krallık olan Belçika’da “Milli Bayram” vb. bazı devlet törenleri hala Katolik anlayışına uygun olarak kutlanmaktadır37.
GENEL OLARAK DİN EĞİTİMİ
Belçika’da eğitimde Kilisenin büyük bir etkisi vardır. Yukarıda da açıklandığı gibi ülkede her tür eğitim serbesttir. İsteyen istediği kurs ya da okulu açabilir. İlk, orta ve yüksek öğretimdeki örgün öğretim kurumlarının yanında Kilisenin veya yan kuruluşlarının açtığı Kataşez (catéchèse) adı verilen dinin inanç ve ibadetlerinin öğretildiği kurslar yapılmaktadır. Ayrıca, çeşitli dini gruplar, dernekler aracılığı ile devlet yardımı alarak bir çok (resim, müzik, dil kursları, gençlik kampları, toplantıları, gezileri gibi) sosyal ve kültürel çalışmalar gerçekleştirmektedirler.
Belçika’da öğrencilerin yarıdan fazlası Katolik okullarında okumaktadırlar. Bu yazının ana konusu din ve ahlak dersleri olmasına rağmen, konuya açıklık getirebilmek için özel Katolik okullarının durumunu biraz açıklamak yararlı olacaktır. Bunun yanında Animasyon derslerinden de bahsetmek gerekmektedir.
Belçika kuvvetli ve dinamik bir Katolik kültür mirasına sahiptir38.
Ülkedeki bir öğretim yılı içindeki toplam 41 günlük tatilin sadece bir
günü İkinci Dünya savaşının sona ermesinin yıldönümüdür. Diğerleri
tamamen dini günlerdir. Bu dini tatiller sadece o günle sınırlı
değildir. Dini günün kutlanışı için günlerce önce hazırlıklar başlar.
Fişler, boyamalar, resimler, okulun ve sınıfın süslenmesi, yumurtaların
boyanması ve saklanması, çam ağaçlarının rengarenk ışıklandırılıp
dallar arasına hediyelerin yerleştirilmesi bir oyun ve eğlence havası
içinde yapılmaktadır39.
Bu dini günlerden en önem verileni ise Noel kutlamalarıdır. Bu
kutlamalara kendisini Hıristiyan olarak kabul etmeyenler bile bir
toplumsal eğlence olarak katılmaktadır.
Özel Katolik Okulları
Katolik okullar kendilerini eğitim hizmetini paylaşanlar ya da eğitimin hizmetçileri olarak görmektedirler40. Bu eğitim hizmetinin yanında Hz. İsa’nın mesajını açıklamakta aynı okulların görevleri arasındadır. Çünkü Hıristiyan inancı eğitimi bir sorumluk olarak göstermektedir41. Daha önceleri Katolik okullarında dini eğitim daha etkili ve yoğun iken halkın dünyevileşmesi (sécularisation) ve değişik inançların ortaya çıkması sonucu çoğulcu bir toplum yapısı ortaya çıkmıştır. Böyle bir toplumda okullar hem Hz. İsa’nın mesajlarına uyarken, halkın dinamik kültürüne de saygılı olmak zorundadır. Yani hem inançlı hem de hoşgörülü olma kararı alınmıştır42.
Kilise de toplumdaki bu gelişmelere ayak uydurabilmek için sürekli kendisini yenileme çabası içindedir. Uzun süre, Katolik okulu, Kilise tarafından “bir Hıristiyanlaştırma yeri” olarak görülüyordu. Ancak, 1963-65 yılları arasında yapılan II. Vatikan Konsilinde43 alınan kararlarla bir çok anlayış değiştirildi. Bunlardan birisi de, Hıristiyan okulu her şeyden önce, iyi bir okul olmak zorundadır. Böylece okullar, gençlerin eğitim ve yetiştirilmesinin hizmetinde olacaklardır. Artık okullar, “Hıristiyanlaştırmak için bir yer” değil, Hıristiyanlaştırma yeridir. Orada, eğitmek ve Hıristiyanlaştırmak olmak üzere iki doğal etkinlik söz konusudur. Bu ilke, şöyle güzel bir formülle ifade edilmiştir; “orada, öğreterek eğitmek ve eğiterek Hıristiyanlaştırmak”44.
1982
yılında Bangkok’da yapılan “Uluslararası Katolik Öğretimi Kongresi”nde
Hıristiyan okulları için belirlenen değerler şunlardır: Diğer insanlara
saygı, yaratıcılık, sorumlu ve samimi dayanışmadır45. Yine bu okullar için belirlenen üç temel özellik de şudur;
1. İnsanlara hizmet etme güdüsü.2. Aşkın gerçek kaynağı (olan Tanrı aşkı) bilinci.
3. İncil, insancılık (hümanizm) ve eğitim bilimi (pedagoji) arasındaki tutarlılık46.
Belçika’da
din ya da ahlak dersi öğretim programları ve öğrenci karnelerinde en
üst sırada yer almaktadır. Katolik okullarında her sınıfta haç işareti
asılmakta ve bazı sınıflarda dini köşe bulunmaktadır. Okulların bir
çoğunun adı, din büyüklerinin adını taşımaktadır. Üniversite ve yüksek
okulların adı ise direk Katolik Üniversite vb. şeklindedir.
Söz konusu okullar bugün dini karakterli 4 çeşit etkinlik yapmaktadırlar. Bunlar:
1. Katolik din dersleri.2. Ruhani gösteri/etkinlik (Animation spirituelle) dersleri.
3. Özellikle (direk) dini içerikli etkinlikler.
4. Dini içerikli olmayan ancak dolaylı olarak ruhani özellik taşıyan etkinlikler47.
Burada
3. ve 4. Maddede belirtilen ekinlikler, okulun açılış ve kapanışında
yapılan toplantılar, yaş günü ya da önemli kişilerle ilgili kutlamalar,
yeni bir öğretmen veya öğrencinin gelmesi ya da gitmesinden dolayı
yapılan gün ve geceler, Noel pazarları (okulda açılan çarşılar),
Ekmek-Şarap Ayini, Paskalya bayramı ve benzerleridir48.
Animasyon (Drama, Rol Yapma, Gösteri, Canlandırma) Dersleri
Belçika’daki resmi ve özel okullarda animasyonlar (yani, “drama, rol yapma, gösteri, canlandırma” diye tercüme edebileceğimiz etkinlikler ya da dersler) yapılmaktadır. Animasyon dersleri resmi okullarda daha çok genel olarak eğlenerek öğrenme anlamında bir çeşit drama ve tiyatro oyunları şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Katolik okullarında ise bu ders, “ruhani gösteri” (l’animation spirituelle) adını almaktadır. Sınıf öğretmenleri ya da göstericiler (animateur - animatrice) tarafından verilen bu dersler bir anlamda din dersini takviye ve derste öğrenilenlerin uygulanması amacını taşımaktadır. Bu derslerde öğrenciler, dua ve ilahiler söylemekte İncil metinleri okumakta ve tam bir dini hava oluşturulmaktadır.
Animasyon dersleri, okulların durumuna göre değişmekle beraber genel olarak hafta iki saat olarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla Katolik okullarında din dersi bu dersle birlikte haftada en az 4 saate çıkmaktadır.
Anaokullarında ve Yüksek Öğrenimde Din Eğitimi
Belçika’da 2,5 ile 6 yaşındaki çocukların devam ettiği anaokullarında din eğitimi sınıf öğretmenleri ve göstericiler (animatör - animatris) tarafından verilmektedir.
Katolik anaokullarında eğitim dua ile başlar. Oyunların çoğu dini içerikli olup, oyuncaklar, resimler, boyama kitapları, film vb. araç-gereçlerle desteklenmektedir. Ayrıca öğrenciler toplu halde Kiliseye götürülmekte, dualar, ilahiler söylenilmektedir.
Resmi okullarda ise Katolik okulları kadar dini bir hava olmasa bile, bir çok dini gün ve olaylar Belçika kültürünün bir parçası olarak kutlanılmaktadır. Bunun en belirgin örneğini Noel , Aziz Martin, Aziz Nikola vb. kutlamaları oluşturur.
Yüksek
öğrenimde din eğitimi bu makalenin konusu dışında olduğu için ayrıntıya
girilmeyecektir. Ancak, kısaca bakıldığında Belçika’da yüksek öğrenimde
din eğitimini iki ayrı türde değerlendirebilir.
1.Din dersi öğretmeni ve din adamı yetiştirmeye yönelik mesleki din öğretimi.2 Katolik üniversite ve yüksekokullarında verilen din dersleri.
Birincisine
yönelik Fransızca ve Flamanca öğretim yapan iki Katolik üniversitede
bulunan İlahiyat Fakülteleri vardır. Bunlar liselere din dersi
öğretmeni ve din adamı yetiştirmektedirler. Yine ilkokul ve
ortaöğretimin ilk kademesine din dersi öğretmeni ve din adamı
yetiştiren üç yıllık Katolik yüksek okulları bulunmaktadır49. Aynı şekilde Protestanların da bir İlahiyat Fakültesi ve yüksek okulları vardır.
Katolik üniversite ve yüksek okullarındaki bütün bölümlerde okuyan öğrenciler haftada bir iki saatlik din dersleri okurlar. Yine bazı fakültelerin dini olmayan lisans üstü öğretim programlarında o branşla ilgili Kilisenin görüşlerini yansıtan dersler zorunlu olarak okutulmaktadır. Örneğin, nüfusla ilgili bir lisans üstü programda Kilisenin nüfus konusundaki görüşleri ile ilgili bir ders bulunabilmektedir. Ayrıca bu üniversite ve yüksek okullarda zaman zaman dini içerikli konferansların yanında gençlere yönelik ayinler ve ruhani gösteriler düzenlenmektedir. Bu üniversite ve yüksekokullarda özellikle görevli ve ruhani etkinliklerden sorumlu papazlar vardır.
Bu girişten sonra Belçika’daki ilk ve orta dereceli okullardaki din ve ahlak derslerine geçebiliriz.
İLK VE ORTA DERECELİ OKULLARDAKİ DİN VE AHLAK DERSLERİ
Din ve Ahlak (Moral) Derslerinin Statüsü
Belçika Anayasasıgereği öğrenciler ilk ve orta dereceli okullarda haftada en az iki ders saati din ya da ahlak derslerinden birisini okumak durumundadır. Bu derslerin zorunlu olmasının tarihi 1842 yılına kadar gitmektedir50. Çeşitli zamanlarda değişiklikler yapılmasına rağmen bu derslerle ilgili ana düzenlemeler Anayasanın 17. maddesinde ve 29 Mayıs 1959 tarihli “Eğitim Sözleşmesi” ile ilgili yasanın 8-12 maddelerinde yer almıştır.
Bu yasanın 8. Maddesi şöyledir: “Resmi kurumlara ait ilk ve orta öğretimdeki haftalık ders programlarında, en az iki ders saati din ve ahlak dersine yer verilmek zorundadır. Din öğretimi (Katolik, Protestan, Yahudi, İslam ya da Ortodoks) dinlerinden ve bu dinlerin ahlakın olmak zorundadır. Ahlak öğretimi ise dini olmayan (bir ahlak) olmak zorundadır. Aile reisi, vasi ya da çocuğu korumakla görevli kişi, (öğrencinin) okula ilk kaydı sırasında din ya da ahlak dersinden hangisini seçtiğini resmen imza ile bildirmek zorundadır. Şayet din dersi seçilmişse bunda hangi dinin seçildiği belirtilir. 18 yaşına gelen öğrenciler seçimlerini kendileri yapar.” Demek ki, Anayasa ve bu yasaya göre öğrenci ya da velisi ülkedeki bütün bu okullarda şu iki dersten birisini seçmek zorundadır.
1. Din dersi
2. Laik (hiç bir dine bağlı olmayan) ahlak (moral) dersi.
Zorunlu seçmeli olarak beş tip din dersi bulunmaktadır. Öğrenci şu beş dersten birisini zorunlu olarak seçecektir:
b. Hıristiyan Protestan
c. Hıristiyan Ortodoks.
d. Yahudilik
e. İslam.
Bu din ve ahlak derslerini seçme imkanı, ancak resmi okullarda vardır. Doğal olarak Katolik okulunda okuyanlar bu okulu tercih etmekle baştan Katolik din dersini seçmiş olmaktadırlar. Katolik okullarında Katolik din dersinin dışında din ve ahlak dersi yoktur. Bir kaç tane olan Protestan ve Yahudi okulu ile bir adet ilkokulu bulunan Müslüman okulunda da seçme imkanı yoktur.
Ancak son yıllarda Katolik okullar, öğrenci mevcudunun % 40’ının Müslüman olması halinde ilkokullarda İslam dini dersi vermeyi kabul etmişlerdir51. Fakat buna uygulamada fazla yer verilmemektedir52.
Ortodoks din dersi, 1997-98 öğretim yılından itibaren başlamıştır. Resmen din olarak tanınmış olan Anglikan mezhebi ile ilgili din dersi ise şu anda okutulmamaktadır. Yahudi din dersi ise, din derslerinin zorunlu olmasından bu yana okullarda yer almaktadır. Resmi okullarda ve özel Yahudi okullarındaki dersin programını ve öğretmenini Yahudi cemaatı kendisi belirlemektedir.
İslam din dersi ise 1975-76 öğretim yılından itibaren okullarda tecrübe mahiyetinde yer almaya başlamıştır. 20 Şubat 1978 tarihinden itibaren de yasal olarak okutulmaktadır. Belçika’da İslamı temsil edecek Kilise benzeri resmi bir kurum olmadığı için İslam din dersi müfettişi ve öğretim programı bulunmamaktadır. Adalet Bakanlığı 1992 yılında İslam din dersleri ve öğretmenleriyle ilgilenecek bir yürütme kurulu atamıştır. Bu kurulda 1997 yılında 3 Belçika asıllı Müslüman, 7 Faslı, 3 Türk, 1 Tunuslu, 1 Lübnanlı ve 1 Senegalli olmak üzere toplam 16 kişi görev yapmakta bir Türk üyenin yeri ise boş bulunmaktadır. 600’ün üzerinde, çoğunluğunu Faslı, Tunuslu ve Türklerin oluşturduğu İslam din dersi öğretmenlerinin bir kısmı ne din eğitimi ne de öğretmenlik dersleri okumamış kişilerdir. İslam din dersinin her hangi bir programı ve ders kitabı olmadığı için öğretmenler derste istediklerini öğretmektedirler53.
Bu kadar seçim imkanının bulunduğu ve çoğulcu bir topluma doğru giden ülkedeki “öğrenciler din ve ahlak derslerinden hangilerini tercih etmektedirler?” sorusunun cevabı verilmelidir.
1993-94 öğretim yılı istatistiklerine göre Fransız Topluluğunda din ve ahlak derslerini okuyan öğrencilerin sayıları şöyledir.
Fransız Topluluğu ilkokullarında 1993-94 Öğretim yılında din ve ahlak dersi alan öğrencilerin sayıları54
DERS | Topluluk okulu | İl idaresi | Belediye | Özel kişi ve kurum | Toplam öğrenci | % |
Katolik | 19.766 | 520 | 81.745 | 133.045 | 235.076 | 77.3 |
Protestan | 721 | 13 | 2.582 | 128 | 3.444 | 1.1 |
Yahudilik | 30 | - | 232 | 525 | 787 | 0.2 |
İslam | 2.624 | 6 | 12.939 | 1.010 | 16.579 | 5.4 |
Ahlak | 9.940 | 413 | 35.929 | 1.789 | 48.071 | 15.8 |
Toplam | 33.081 | 952 | 133.427 | 136.497 | 303.957 | 100 |
Fransız Topluluğu orta dereceli okullarda, 1993-94 Öğretim yılında din ve ahlak dersi alan öğrencilerin sayıları55
DERS | Topluluk okulu | İl idaresi | Belediye | Özel kişi ve kurum | Toplam öğrenci | % |
Katolik | 31.336 | 10.187 | 8.174 | 185.102 | 234.799 | 70.8 |
Protestan | 1.964 | 440 | 466 | 37 | 2.907 | 0.8 |
Yahudilik | 222 | 16 | 198 | 352 | 788 | 0.2 |
İslam | 7.081 | 1.641 | 5.163 | 147 | 14.032 | 4.2 |
Ahlak | 47.362 | 15.406 | 15.286 | 1028 | 79.082 | 23.8 |
Toplam | 87.965 | 27.690 | 29.087 | 186.666 | 331.608 | 100 |
İstatistiklere göre, Fransız Topluluğunda, ilkokul öğrencilerin % 77.3’ü Katolik, %1.1’i Protestan, % 0.2’si Yahudi, % 5.4 İslam din dersi ve % 15.8’i laik ahlak dersi okumuşlardır. Ortaöğretimde (ortaokul ve lise), öğrencilerin % 70.8’i Katolik, % 0.8’i Protestan, % 0.2 Yahudi, % 4.2’si İslam din dersini ve % 23.8’i laik ahlak dersini seçmişlerdir. Flaman Topluluğuna ait istatistikler elde edilememiştir. Ancak, Flaman Bölgesinde Katolik din dersi okuyan öğrenci sayısı Fransız Bölgesine göre daha çoktur. Her şeyden önce burada, 1996-97 istatistiklerine göre, ilkokulların % 64.1’i ve ortaöğretim okullarının % 74.8’i Katolik okullarıdır. Katolik okullarına giden öğrenciler otomatik olarak Katolik din dersini tercih etmiş oluyorlar.
Bu bilgilerden sonra derslerin öğretim programlarına geçebiliriz. Burada, önce Fransız Topluluğundaki okullarda okutulan din derslerinden Katolik din derslerinin programları üzerinde durulacak, sonra da Ahlak dersinin programları açıklanacaktır. Çünkü Protestan, Ortodoks ve Yahudi din dersine devam eden öğrenci sayısı çok azdır. Yukarıda da belirtildiği gibi İslam din dersinin ise programı bulunmamaktadır56.
İlk girişte de kısaca bahsedildiği gibi, din dersi programlarını ilgili dinin temsilcileri yapmaktadırlar. Katolik din dersinin programının da doğal olarak Katolik Kilisesi yapmaktadır. Programın içeriğini açıklamadan önce, dersin felsefesine ve programın modeline bir göz atmakta yarar vardır.
Katolik Din Dersi Programının Felsefesi ya da Amaçlarının Tarihi Gelişimi
Din dersinin bugünkü durumunu iyi anlayabilmek için kısaca tarihi gelişimine bakmak zorunluluğu vardır. Tarihi gelişimine diyorum, çünkü dersin son 40-50 yıllık geçmişine baktığımızda, dersin felsefesinin ve amaçlarının çok değiştiğini görüyoruz. Tüm dünyada hızlı bir toplumsal gelişme olduğu artık herkes tarafından kabul edilmekte ve bu gelişmeye ayak uydurma çalışmaları yapılmaktadır. Belçika tarihinde ve halen de toplumda etkin bir güce sahip Katolik Kilisesi de bu toplumsal gelişmeye paralel olarak din eğitimi ve tebliğinde bir çok değişiklikler yapmaktadır. Bu değişikliğin en önemli sebebi Batı toplumunun gittikçe dünyevileşmesi (sekülerleşmesi) olgusudur. Değişikliğin en köklüsü ise 1963-65 yılları arasında yapılan Vatikan Konsilinde alınan kararlardır. Burada fazla ayrıntıya girmeden din dersi programındaki tarihi gelişim ele alınacaktır.
“Takrir (anlatma) dönemi” denilen ve 1960’lı yıllara kadar süren din öğretiminde, Katolik dininin inanç, ibadet ve ahlak esaslarının öğrencilere aktarılması önem taşıyordu. Bunun için de “İlmihal yöntemi” denilen dini bilgilerin ezberlenmesi esasına dayanan bir öğretim esastı. Bu dönemde, din adamları57 tarafından verilen din derslerinde öğretilen konulardan bazıları şunlardı: günlük ibadetler, ayinler, dualar, umut, bağışlama, acıma, günah çıkarma vb. Okuldaki din dersleri, izcilik, arkadaş grupları gibi çeşitli gençlik hareketleri ve Hıristiyan eylemleri ile destekleniyordu. Bu dönemde dersler benzeşik (homojen) bir yapıya sahip Hıristiyan öğrencilere göre düzenlenmişti58.
Ancak, 1960’lı yıllara geldiğinde Kilise, toplumdaki değişime ayak uydurmak için din dersi programında ve öğretim yöntemlerinde değişiklikler yapmaya başladı. 1960 ile 70 yılları arasında uygulanan din öğretimine “Dogmalara yakın” (kerygmatique) öğretim adı verildi59.
Teknolojinin damgasını vurduğu 1970’li yıllarda, basın yayın, televizyon ve sinemanın etkisi sonucu toplumda büyük değişiklikler yaşanmaya başladı. Toplum, kısa sürede daha önceleri görmediği bir lükse ulaştı. Daha önce diğer yaşam biçim ve görüşlerine kapalı olan insanlar dışa açıldılar ve diğer ülkelere yapılan geziler arttı. Yine aynı dönemde pozitivist felsefenin ve bilim anlayışının etkisi ile toplumda dinden uzaklaşma, dünyevileşme ve değerlerde değişimin hızlandığı görülmektedir. Artık, evlilik dışı beraber oturma, evlenmeden çocuk sahibi olma yaygınlaşıyor ve eşcinsellik toplumda daha dikkat çekici hale geliyordu. Bu dönemde halkın Kiliseden uzaklaşıyor ve topluma “hoşgörü, özgürlük” vb. yeni değerler hakim olmaya başlıyordu. Bunlara, ailelerin parçalanması, boşanmaların artması da ilave edilebilir. Bütün bunların sonucu Katolik Kilisenin eski gücünün sarsıldığı ve bir azınlık dini haline geldiği söyleniyordu60.
Toplumdaki bu hızlı değişime paralel olarak din dersi programı da kendisini yeniliyor ve bunu 1972 ve 1982 yıllarında yapılan ders programlarına yansıtıyordu61. Artık Kilise, toplumun çoğulculuğu ve kendileri dışındakilerin düşünce ve inançlarına saygı anlayışını kabulleniyor ve söylemini değiştiriyordu62. Sadece söylemini değil din dersinin amaçlarını da değiştiriyor, artık ilmihal yöntemi ve dogmalara yakın din öğretimi anlayışı, yerini “varoluşçu” (existentialiste)63 anlayışa bırakıyordu. Aynı şekilde din adamlarının okul yönetimlerinden ve öğretmenliklerinden yavaş yavaş uzaklaşıyorlardı. Daha önce din adamlarının dışında din dersi öğretmeni kabul edilmezken, sınıf öğretmenleri ve din dersi formasyonu almış herkesin öğretmen olmaları anlayışı benimsenmeye başlanıyordu64. Yeni anlayışa geçmek çok kolay olmuyor ve “din dışında her şey öğretiliyor” vb. itirazlar yapılıyordu65.
Varoluşçu din öğretimi anlayışı demek, “somu,t hayata dayalı ya da gerçek hayata yakın” bir Hıristiyan öğretimi demektir66. Bu anlayışa göre, din dersi, inanan ve inanmayan herkese hitap edecek, öğrencilerin inanmalarını öngörmeyecek ve asla Kilisenin inançlarını empoze etmeyecektir67. Yeni din dersinin amacı, “insanlığın kültür ve tarihinde bir olgu olarak Hıristiyanlığı göstermek ve keşfettirmek” tir68.
Kilise din dersi anlayışını değiştirmek zorunda kalmıştır. Çünkü artık yeni yetişen gençlik bir din dersi müfettişi tarafından şöyle tanımlanmaktadır: “Hıristiyan olsun olmasın şimdiki gençleri etkileyen kelimeler; müzik, kaset, volkmen, gece eğlencesi, giyim-kuşam, Coca-Cola vb. dir.” Yine aynı müfettiş, günümüz toplum yapısını şöyle açıklıyor; “Boşanmış çiftler, parçalanmış aile yapısı, anne ve babasının terkettiği çocuklar, çok değişik düşünce bombardımanına tutulan insanlar, göreceli hale gelmiş (relativisme) ahlaki değerler vb.”69 .
Ders Programının Modeli veya Şekli
Katolik din dersi ile ilgili, resmi okullarda uygulanan bir ilköğretim bir de ortaöğretim ders programı bulunmaktadır. Genel olarak bu iki program model olarak birbirine benzemekle birlikte bazı ayrıntılarda değişiklikler vardır.
Her şeyden önce ders programlarının bizdeki programlarda epeyce farklı olduğunu belirtmek gerekir. Programlar, bizdeki gibi hangi derste hangi konuyu ne kadar işleyeceğine dair emirler içermemektedir. Programlar çerçeve program şeklinde olup öğretmene rehberlik etmek üzere hazırlanmıştır.
İlköğretim Katolik din dersi programının içinde şunlar bulunmaktadır70.
1.Giriş: İlkokul programının içinde din dersinin yeri.
2. Okuldaki dersin başka yerlerde ( kurs ve kurumlarda)ki derslerden farkı.
3. Dersin pedagojik esasları. A. Özgür bir eğitim. B. Hıristiyan inancına ve hayatına bağlı bir eğitim. C. Geçmiş birikime bağlı ve güncelleştirilmiş bir eğitim. D. Öğrencinin katılımı ve keşfetmesini sağlayan bir eğitim. E. Bireysel ayrılıklara önem veren bir eğitim. F. Diğer derlerle uyumlu bir eğitim. G. Sürekli uyumu sağlayıcı bir eğitim. H. Güler yüzlü ve hoşgörülü bir eğitim.
4. Programın ana noktaları: Din dersini geliştirmesi gereken 4 yetenek şudur; A. Dini metinleri tanımak. B. Kilise inancını anlamak ve açıklamak. C. Hıristiyan hayatını oluşturan ana değişkenleri anlamak ve açıklamak. D. Yavaş yavaş, sorumlu bir Hıristiyan olarak davranmaya başlamak.
5. Etkinlikler. Bu bölümde dersin amaçları, ilkokul kademelerine göre sıralanmaktadır. İlkokul ikişer yıllık üç kademeden (2+2+2) oluşmaktadır. Burada amaçlar verilirken hangi kademede ne oranda üzerinde durulacağı açıklanmaktadır. Konunun iyice anlaşılması için aşağıya bir örnek alınmıştır.
İlkokul Katolik din dersinin amaçlarının programda yer alış biçimi.
Amaçlar | 6-8 Yaş | 8-10 Yaş | 10-12 Yaş |
Kutsal metinleri görmek, dokunmak ve genel olarak tanımak | yoğun | orta | orta |
Tevrat ve İncili ana noktaları ile tanımak | yoğun | orta | |
Dört İncili ve bölümlerini tanımak | yoğun | orta | |
Tevrat’ta anlatılan kuralları ve peygamberleri tanımak | az | yoğun | |
Kutsal Kitaptan bir metni günümüze göre yorumlama | az | az | |
Bir İncil metnini yeniden açıklamak; sözle | yoğun | orta | orta |
Bir İncil metnini yeniden açıklamak; resimle | yoğun | orta | orta |
Bir İncil metnini yeniden açıklamak; jest ve mimikle | yoğun | orta | orta |
Ortaöğretim ders programı71:
Ortaöğretim ders programı kitabı üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde ders ve program hakkında genel açıklamalar yer almıştır. Burada açıklanan esasların ilkinde dersin Hıristiyan karakterli bir eğitim olduğu belirtilmekte ve alt başlıklarda “Hz. İsa’nın kişiliğinde Tanrıyı aramak” ve “Hz. İsa’yı O’nu gören havarilerinin şahitliklerinde ve Kilisede keşfetmek” şeklinde açıklanmaktadır. Bu bölümün ikinci başlığı “Hayata bağlı bir öğretim”dir. Az ileride açıklanacağı gibi bugünkü programın en önemli özelliği hayata yakın bir Hıristiyanlık öğretimini hedeflemesidir. Bu bölümde hayata yakın bir öğretimin ne olduğu açıklanmaktadır. Üçüncü başlıkta aynı ilköğretimdeki gibi dersin okul dışında verilen eğitimden farkı açıklanmaktadır. Son olarak programın nasıl kullanılacağı açıklanmaktadır.
Programın ikinci bölümü “Geçiş” adını almakta ve burada genel ortaöğretim programı açıklanmaktadır. Bu bölümde ikişer yıllık üç kademeden (2+2+2) oluşan genel ortaöğretimin programı verilmektedir. Önce her kademede öğrenim gören öğrencilerin psikolojik durumları üzerinde durulmakta ve öğretmenin nasıl davranacağına ilişkin önerilerde bulunulmaktadır. Sonra konuların ana başlıkları verilmekte ve dersin işlenişi ile ilgili tavsiyelere geçilmektedir. Buradaki konu başlığı, sadece o sınıfın konu başlığı olup, bizim programlarımızdaki ünite başlıklarından bile geneldir.
Programın üçüncü bölümünde II. tip öğretim ile mesleki ve teknik ortaöğretim okullarının programı verilmektedir. Kitabın ekler bölümünde de Katolik inancının temel esasları ve ayinleri kısaca açıklanmaktadır.
Dersin İçeriği veya Konuları
İlkokuldaki Katolikdin dersinin içeriği veya konularına gelince, yukarıda da belirtildiği gibi program çok belirgin bir konu mecburiyeti getirmemektedir. Genel olarak dersin amaçlarından yola çıkılarak ilkokulda daha çok başta Hz. İsa72 olmak üzere Tevrat ve İncil’de geçen peygamber kıssalarına yer verilmektedir. Hz. İsa anlatılırken Katolik inancının temel özellikleri ve ibadetleri de açıklanmaktadır. Yine günlük dualar ve ilahiler de öğretilmektedir.
Ortaöğretimde, dersin içeriği günlük olaylara Hıristiyan bakış açısını vermeyi amaçlamaktadır. Yukarı sınıflara doğru gittikçe felsefi bir karakter kazanan ders konuları daha çok öğretmenin seçimine göre şekillenmektedir. Ayrıntılarını ekler kısmında görebileceğimiz, ancak bir fikir vermesi açısından, ders programı, hazırlanan ders kitaplarındaki başlıklar ve yaptığım gözlemlerden73 çıkardığım bazı konu başlıkları şöyledir;
Ortaöğretim 3. Sınıf: Kimlik sorunu. 4. Sınıf: Hıristiyan bakışı ile hayatın anlamı sorusu. 5. Sınıf:Toplum içinde yaşamak. Başkaları ile ilişkiler. 6. Sınıf: Günümüzde Hıristiyan inançları. Çağdaş düşünceler karşısında Kilisenin durumu.
Görüldüğü gibi program öğretmenlere geniş bir çerçeve çizmekte dersin konularını, işlenişini, araç ve gereçlerini, değerlendirmesini yani ayrıntısını öğretmene bırakmaktadır74. Öğretmenler istedikleri metni ve konuyu seçmekte ve derse getirmektedir. Öğretmen televizyonda izlediği bir filmi öğrencilere gösterebilmektedir. Yine öğretmen okuduğu bir kitap, gazete veya dergiden seçtiği bir yazıyı fotokopi ile çoğaltarak öğrencilere dağıtmaktadır. Bunun sonucu aynı dersin aynı sınıfında bir öğretmenin öğrettiği bilgilerle diğerininki birbirini tutmayabilmektedir. Genel amaç ve konu başlığı aynı olmakla birlikte ayrıntı çok farklı olabilmektedir.
Ders Kitap, Araç ve Gereçleri
Yukarıda belirtildiği gibi Anayasa gereği Belçika’da eğitim öğretim serbesttir ve her türlü müdahale yasaktır. Bu anlayış çerçevesinde ders kitap ve diğer ders araç-gereci üretilmesi, çoğaltılması ve pazarlaması da serbesttir.
Piyasada din dersinde öğrencilerin kullanacakları ders kitapları ve bunlarla ilgili öğretmen rehber kitapları bulunmaktadır. Ancak, din derslerinde öğrencilerin bizde olduğu gibi ders kitabı kullanma alışkanlıkları pek yoktur. Öğretmenler ders programlarında belirtilen genel esaslar çerçevesinde istedikleri konuyu sınıfa getirmektedirler. Genelde öğretmenler çeşitli kitap, ansiklopedi, gazete, dergi vb. yerlerden seçtikleri parçaların fotokopilerini öğrencilere dağıtmaktadır. Öğretmenler kendi tercihlerine göre video, bilgisayar vb. ders araç-gereçlerini sıklıkla kullanmaktadırlar. Bir öğretmenin derste kullanacağı her türlü malzemeyi seçme hakkı vardır. Çünkü bu konuda Bakanlığın her hangi bir müdahalesi yoktur75.
İşte bir eğitimcinin tavsiye ettiği ders araçları listesi şöyledir: Panolar, afişler, İncil, kasetler, çizgi romanlar, takvim, dua cetveli (listesi), harita, oyun kartları, haç, kilisede yakılan mum, Hıristiyan azizlerinin resimleri, fişler, çiçek, kukla, mikrofon, yap-boz76.
Öğretim Yöntemleri
Derslerde çoğunlukla öğrencilerin derse katıldıkları aktif öğretim yöntemleri kullanılmaktadır. Öğretmenin anlatımının yanında rol oynama yöntemi ve bireysel öğrenme yöntemleri gibi çağdaş öğretim yöntemleri yaygındır77. Öğrencinin kendi kendine öğrenmesinin teşvik edilmesi ve aktüaliteyi izlemesi amacıyla ders, sürekli günlük olaylarla bağlantılı olarak işlenmektedir. Yine aynı amaçla öğrencinin gazete ve dergileri izlemesi, kütüphanelerde çalışması için ödevler verilmektedir. Öğrencinin bireysel öğrenmesi üzerinde önemle durulmaktadır.
Bir yazarın78 sıraladığı sınıfta yapılabilecek etkinlikler şunlardır79:
1. Grup çalışması.
2. Fotoğraf okuma. (Bir resim ya da fotoğrafta anlatılanların öğrenciler tarafından açıklanması.)
3. Beyin fırtınası80.
4. Pano hazırlama.
5. Görsel ve işitsel araçlar kullanma.
6. Yazılı dokümanlar kullanma.
7. Öğrencilerin duygu ve düşüncelerinden yararlanma (onları analiz etme)81.
Bunların yanında, özellikle ilkokulda, Kutsal metinleri öğretme önemli bir yer tutmaktadır. Kutsal metinlerin öğretilmesinde çizgi film, çizgi roman, film, resim, ses kaseti gibi ders araçlarından yararlanılmaktadır. Metinlerin öğretiminde, öğretmenin anlatmasından çok öğrencilerin bizzat derse katılarak konuyu günümüz anlayışına göre yorumlamaları üzerinde ısrarla durulmaktadır82. Bir kutsal metin öğretiminde bir önceki yorumların aktarılması, bir de özgürce yeni bir yorumla aktarmak yolları kullanılmaktadır83. Metin incelemesinde, önce öğrencinin metin öğrenmeye karşı psikolojik olarak alıştırılması, güdülenmesi gerekir. Daha sonra metnin çözümlemesinde (analizinde) izlenen yol şudur:
A. Metnin yapısal çözümlemesi: Metinde ne anlatılmaktadır? İçinde geçen kelime ve kavramlar nelerdir? vb.
B. Metnin tarihi yönden çözümlemesi.
C. Diğer metinlerle arasındaki ilişkisi yönünden çözümleme.
D.Metnin çağdaş yorumlar açısından çözümlemesi. Burada metinlerin yorumlarının güncelleştirilmesi ve nasıl uygulamaya geçirileceği üzerinde durulmaktadır84.
Öğrencilerin Durumu ya da Din Dersinin Başarısı
İstatistiklere göre, Belçika’da öğrencilerin yarısından çoğu Kilise okullarında okuduğu için direk olarak Katolik Din dersini seçmiş olmaktadırlar. Bu sayıya, diğer resmi ve özel okullarda öğrenim gören ve Katolik Din dersini seçen öğrencilerin de katılması ile öğrencilerin % 70’den fazlasının Katolik Din dersi okuduklarını görüyoruz. Özellikle Kilise okullarında, ana okulundan itibaren yoğun bir dini atmosfer içinde olan ve ilk ve orta dereceli okullarda haftada en az 2 saat din dersi okuyan öğrencilerin, bu derse ve derste öğretilen inanç ve görüşlere karşı tutumları ise, yapılan anketlere göre pek de olumlu sayılmaz. İşte bir anket sonucuna göre öğrencilerin durumları şöyledir85.
İnandığını söyleyenler % 32 (tüm öğrenciler içinde), % 40 (Kilise okullarında);
Ateist % 9 (tüm öğrenciler içinde);
Agnostik % 25 (tüm öğrenciler içinde), % 20 (Kilise okullarında)
Kararsız % 21 (tüm öğrenciler içinde) , % 18 (Kilise okullarında);
Beni İlgilendirmiyor %9.
Aynı öğrencilere, önem verdikleri değerler sorulduğunda % 90 oranında; görüş alışverişi, diyalog, hayattan yararlanma, iyi bir dünya için mücadele, özgür düşünce olduğunu söylemişlerdir. Öğrenciler, % 72 oranında Kiliseyi sevmiyorlar. Kiliseyi sevmediğini söyleyen lise son sınıf öğrencilerinin oranı ise 76’dır.
Diğer bir ankete göre86Kilise okullarında inanların oranı % 40’dır. Bu inanan öğrencilerin ise % 20’si düzenli, % 22’si arada sırada ibadet ettiklerini söylemişlerdir. Yine bu öğrencilerin yarısı, ilkokulda aldıkları din eğitimini zevksiz ve uzaklaştırıcı bulmaktadırlar. Bu anketi nakleden ders müfettişi, sonuçlarını şöyle yorumlamaktadır87.
“Dünyevileşmiş (sekülarize) bir gençlik.
Diyalog isteyen bir gençlik.
Kendi çıkarını düşünen ve aynı zamanda diğerlerine de açık bir gençlik.
Ahlaki, dini ve ideolojik çoğulcu bir gençlik.
Metafizik ve sosyal sorunlarla ilgili bir gençlik.
İyi bir dünya isteyen bir gençlik.
Genel olarak tüm derslere karşı ilgisiz, din dersine karşı daha az ilgisiz bir gençlik”.
* C.Ü. İlahiyat Fakültesi, Din Eğitimi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi, 25.10.1997 ile 27.1.1998 tarihleri arasında 3 ay Türkiye Bilimler Akademisince verilen Sosyal Bilimlerde Doktora Sonrası Yurtdışı Araştırma Bursu ile Belçika’da araştırmalar yapmıştır.
Bu makale ilk olarak Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi\'nin 3. Sayısında (Sivas-1999) yayımlandı (s. 101-147). Prof. Dr.Mehmet Zeki Aydın\'ın eposta adresi:
Email: maydin@cumhuriyet.edu.tr